AĞLAYI AĞLAYI VARDIM PINARA
Ağlayı ağlayı vardım pınara
Kirli yağlığımı yuvermediler
Herkes destisini doldurdu çıktı
Bana da bi damla su vermediler
Elimde bir kadeh vardım kurnaya
Hücum eylediler bana vurmaya
Elimdeki kadehimi kırmaya
Tuttular bir kaçı koyvermediler
Al bu kadehini kaldır dediler
Gözünün yaşıyle doldur dediler
Bir fincan su verdik bildir dediler
Sanki ya verdiler ya vermediler
Çalıştım kadehim dolduramadım
Kimseye halimi bildiremedim
Gönlümün arzusunu aldıramadım
Dileğim hekime deyvermediler
Veysel bu sitemler canımı yaktı
Güzellerde eda yoktur naz kalktı
Herkes üç beşini aldı bıraktı
Beni de bir kere evermediler
AŞIK VEYSEL
ANLATAMAM DERDİMİ DERTSİZ İNSANA
Anlatamam derdimi dertsiz insana
Derd çekmeyen dert kıymetin bilemez
Derdim bana derman imiş bilmedim
Hiçbir zaman gül dikensiz olamaz
Gülü yetiştirir dikenli çalı
Arı her çiçekten yapıyor balı
Kişi sabır ile bulur kemali
Sabretmeyen maksudunu bulamaz
Ah çeker aşıklar ağlar zarınan
Yüce dağlar şöhret bulmuş karınan
Çağlar deli gönül ırmaklarınan
Ağlar ağlar göz yaşların silemez
Veysel günler geçti yaş altmış oldu
Döküldü yaprağım güllerim soldu
Gemi yükün aldı gam ilen doldu
Harekete kimse mani olamaz
AŞIK VEYSEL
BİLMEM HAYAL MİYDİ YOKSA DÜŞ MÜYDÜ
Bilmem hayal miydi yoksa düş müydü
Gönül arzusunu buldu bu gece
Yalın kılıç mıydı bir ateş miydi
İçerim köz ile doldu bu gece
Bilemedim gece ile gündüzü
Seçemedim güneş ile yıldızı
Mestane gözleri mestetti bizi
Aklımı başımdan aldı bu gece
Mah yüzüne bakma ile doyulmaz
Sıra sıra benleri var sayılmaz
Aşk meyinden içen aşık ayılmaz
Bilemedim bana noldu bu gece?
Durmaz yanar gerçeklerin çerağı?
Yakın olur ehl-i aşkın ırağı
Gölköy oldu VEYSEL'lerin durağı
Hayali karşıma geldi bu gece
AŞIK VEYSEL
DOSTLAR BENİ HATIRLASIN
Ben giderim adım kalır,
Dostlar beni hatırlasın.
Düğün olur, bayram gelir,
Dostlar beni hatırlasın.
Can bedenden ayrılacak,
Tütmez baca, yanmaz ocak,
Selam olsun kucak kucak,
Dostlar beni hatırlasın.
Açar solar türlü çiçek
Kimler gülmüş, kim gülecek
Murat yalan, ölüm gerçek,
Dostlar beni hatırlasın.
Gün ikindi akşam olur,
Gör ki başa neler gelir,
Veysel gider, adı kalır
Dostlar beni hatırlasın
AŞIK VEYSEL
DELİ GÖNÜL NE GEZERSİN
Deli gönül ne gezersin
Geze geze yorulman mı
Ne kazandın bu sevdadan
Vazgeç desem darılman mı
Delisin gönül delisin
Güzellere cilvelisin
Bu işleri bilmelisin
Çiçek olsan derilmen mi
İnc-elekten elenirsin
Diyar diyar dolanırsın
Akar çağlar bulanırsın
Hiç bir zaman durulman mı
Yüce dağın menekşesi
Sesin güzeller neşesi
Gönlümün billur şişesi
Taşa çalsam kırılman mı
Söyletme garip Veysel'i
Kahi uslu kahi deli
Candan sevdiği güzeli
Tenha bulsan sarılman mı
AŞIK VEYSEL |
|
|
GÖNÜL SANA NASİHATİM
Gönül sana nasihatim
Çağrılmazsan varma gönül
Seni sevmezse bir güzel
Bağlanıp da durma gönül
Ne gezersin Şam'ı Şark'ı
Yok mu sende hiç bir korku
Terkedersin evi barkı
Beni boşa yorma gönül.
Yorulursun gitme yaya,
Hükmedersin güne aya,
Aşk denilen bir deryaya
Çıkamazsın girme gönül.
Ben kocadım sen genceldin,
Başa bela nerden geldin
Kahi indin kah yükseldin
Şimdi oldun turna gönül.
Bazı zengin bazı züğürt,
Bazı usta bazı sakird
Bazı koyun bazı aç kurt
Her irenkten derme gönül
Veysel gönülden ayrılmaz,
Kahi bilir kahi bilmez,
Yalan dünya yarsız olmaz,
İster saçı sırma gönül.
AŞIK VEYSEL
|