KeYiFLe
  POLEN
 

POLEN NEDİR ?

       Polen (çiçek tozu), bitkilerin genetik bilgilerini taşıyan erkek üreme tanecikleridir. 
Mikroskopik, yani çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük yapılardır. Allerji gelişimi açısından önemli olanlar, rüzgarla taşınabilecek kadar 
küçük, yani ortalama 20-60 mikron boyutlarındaki polenlerdir. Renkli, 
kokulu ve gösterişli bitkilerin polenleri ise daha büyük boyuttadır 
(ortalama 100 mikron) ve allerji açısından çok önemli değildir.
Allerjenik polenler havada uzun süre kalabilir ve rüzgarla çok 
uzak mesafelere taşınabilir, evlerimizin içine kadar girebilirler.
            
 
 
Polenler, ağaç polenleri, çayır polenleri ve yabani ot polenleri olmak 
üzere genel olarak üçe ayrılır.
Bu polenlerin bahar ve yaz süresince belli bir dağılımları vardır 
(İklim ve coğrafi bölgeye göre değişkenlik göstermekle birlikte):
 - İlkbaharın erken döneminde ağaç polenleri,
 - Yaz başında kadar geçen sürede çayır (ot) polenleri,
-    Yaz ortasından sonbahara kadar ise yabani ot polenleri allerjik
 şikayetlere neden olmaktadır.
 
 
           
 
 
 
Atmosferdeki polen yoğunluğu gün içinde değişiklikler gösterir.
Polenler genellikle günün erken saatlerinde (saat 04.00 - 08.00 arası) atmosfere yayılırlar. İlerleyen saatlerde havadaki polenler yavaş yavaş azalır. Bu nedenle, polen allerjisi olan hastaların şikayetleri sabah saatlerinde daha belirgindir.
Meteorolojik şartlar da önemlidir. Yağmur, polenlerin hem sayısı, hem antijenik gücünü artırır. Yağmur sonrası gelen açık ve güneşli hava, polen taşıyan keseciklerin açılıp içindekilerinin atmosfere yayılmasını sağlar. Sis ise havadaki polenlerin yayılmasını önler.
 
POLENLER NASIL ALLERJİ YAPAR?
Polenler çok küçüktür, ama boylarından büyük hastalıklara neden olurlar. Özetleyelim:
Bağışıklık sistemi organizmaya yabancı her maddeyi tanımak ve zararlıysa yok etmek üzere programlanmıştır.
Allerjik bünyesi olan kişilerin bağışıklık sistemi polenleri “zararlı” bir madde olarak algılar, ve bu zararlıdan vücudu korumak için “IgE” (immunglobulin E) adı verilen birtakım “anti-maddeler” yapar.
Bu IgE'ler, allerjik reaksiyonlardan sorumlu bir hücre olan Mast hücresinin üzerine yerleşir. Böylece o polen bağışıklık sisteminin "kayıtlarına" alınmış olur.
“Allerjik duyarlılaşma” dönemi adı verilen bu süreç tamamlandıktan sonra, mast hücreleri hazırlıklarını tamamlamış ve mücadeleye hazır duruma gelirler. Solunum yolu ile atmosferden alınmış olan polenler ile tekrar karşılaşınca başta histamin olmak üzere allerjik hastalık belirtilerine neden olan birçok madde salgılarlar. 
Sonuç : Burun kaşıntısı, hapşırma, burun akıntısı...    
  
     
 
 
 
POLENLERDEN KORUNMAK MÜMKÜN MÜ ?
Polenlerden uzak kalmak oldukça zordur. Çünkü polenler atmosferde her yere yayılır, 
evimize, iş yerimize, arabamıza kısaca havanın olduğu her yere 
ulaşabilir. Ama yine de alınabilecek bazı önlemler vardır:
Polenlerin yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkmamaya çalışın, 
açık havada spor yapmayın.
Güneş gözlüğü kullanın, eve geldiğinizde burun ve gözlerinizi 
su ile yıkayarak yapışan polenleri uzaklaştırın.
Mümkünse her gece saçlarınızı yıkayın (saçlarınızdan yastığınıza dökülecek polenleri solumamak için).
Evinizi öğleden sonra havalandırın, sabah saatlerinde pencere açmayın.
Ev içi havanın temizlenmesinde hepa filtreli hava temizleyici kullanabilirsiniz.
Polen mevsiminde, çamaşırlarınızı ev içinde kurutun.
Otomobiliniz ile seyahat ederken camları kapalı tutun ve 
aracınızın polen filtresini ilkbaharda sık değiştirin.
 
 

 
 
 
 
 
  
 



 
 
 

 
 

                                 
 
 
 
 
 
 
 
 
  Bugün 23 ziyaretçi (24 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol